Başkan Hakan Tütüncü, Akdeniz Belediyeler Birliği (AKBB) olarak 15 Temmuz kanlı darbe girişimini en ağır şekilde lanetlediklerini belirtti.
AKBB Başkanı ve Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Burdur'da düzenlenen bölge istişare toplantısında birlik üyesi belediyeler adına bir açıklama yaparak, FETÖ Terör Örgütü'nün 15 Temmuz'da yaptığı kanlı darbe girişimini kınadı.
Başkan Tütüncü, 15 Temmuz'daki hainliğin, herhangi bir darbe girişimi olmadığına dikkat çekerek, "15 Temmuz darbe girişimi, Türkiye Cumhuriyeti'ni, iktidarı, diğer siyasi aktörleri yok etmenin ötesinde, klasik darbe mantığının çok dışında, bir devletin topyekûn yok edilmesini, parçalanması sonrasında aziz milletin egemenlik haklarının alınması amaçlanmıştır." değerlendirmesini yaptı.
Darbenin hedefinde iç savaş vardı
15 Temmuz'un, ülke topraklarının başka ülkelere peşkeş çekilmesini hedefleyen bir süreç olduğunun altını çizen Tütüncü, darbenin hedefini şu şekilde anlattı: "Hedeflenen şuydu; bir kargaşa ve karmaşa ortamı içerisinde iç savaş görüntüsü olan bir Türkiye var olmasıydı. İç savaş görüntüsü içerisindeki Türkiye'de kaşınacak pek çok yara var. Hain darbe, Doğu bölgelerimizin kanlı terör örgütleri olan İŞİD, PKK tarafından ele geçirilmesini sonuçlayan, Türkiye'nin büyük projelerinin İncirlik'ten kalkacak uçaklar tarafından bombalanmasını, bunun neticesinde boğazların güvenliğinden endişe duyacak olan Rusya'nın boğazlara inmesini, belki İstanbul'un işgalini sonuçlayacaktı. Ayrıca ekonominin tepetaklak gitmesi, Dolar'ın yüzde yüz değer kazanması, Türk Lirası'nın değer kaybetmesini sonuçlayan bir sürecin başlatılması hedeflendi."
“Millet büyük bir destan yazdı”
Milletin, 15 Temmuz akşamı, darbeye karşı destan yazdığını belirten Tütüncü, "Milletin, darbe girişimine anında reaksiyon göstermesi, Cumhurbaşkanımızın sokağa çıkın çağrısına uymaları, MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin ve CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarıyla milli birlik, milli bütünlük sağlanmış oldu. Gerçekten milletimiz 15 Temmuz akşamında büyük bir destanı yazdı. Bu destan Çanakkale, Kurtuluş savaşları gibi çok önemli bir mücadele olarak tarihe not düşülecektir." ifadesini kullandı.
“Sevr hayata geçirilmek istendi”
Başkan Hakan Tütüncü, hain darbe girişimiyle Sevr Anlaşması'nın hayata geçirilmesinin amaçlandığının altını çizerek, şu değerlendirmeyi yaptı."Bütün askeri darbelere karşıyız ve darbelerin haklı bir yanı yok. Ülkemizde yapılan darbeleri, muhtıraları şiddetle kınıyoruz. 1960'da da bu ülkede darbe oldu. bu darbe de hiç bir zaman millete silah çekmeyi gerektiren ya da gerektirecek bir duruma zemin hazırlanmadı. Belki Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'nin ruhuna dokunuldu ama fiziksel yapısına dokunulmamıştı. Hiç bir devlet kurumumuz bombalanmamıştı.
1980'de de darbeciler, milletimizin aldığı silahlarla millete kurşun sıkmadılar. O dönemde tırmandırılmak istenen terör olayları darbeyle süt liman olmuştu. Darbe, muhtıra süreçlerine baktığımız zaman milli iradenin tecelligahına her zaman hürmet gösterilmiştir. FETÖ terör örgütü hainlerin, TBMM binasını, diğer devlet kurumlarını savaş uçaklarıyla bombalamaları açıkça göstermektedir ki, bu kanlı girişim devleti yok etmeye yönelikti; Türkiye Cumhuriyeti'ni tarihten silmeye dönük bir girişimdi.
15 Temmuz darbe girişiminde, Gazi Meclis'in bombalandığına, sivillerin şehit edildiğine vurgu yapan Tütüncü, "Unutulmamalıdır ki, 7 düvele karşı vermiş olduğumuz Kurtuluş Savaşı'nda bile kanlı barut kokularının arasında, bozkırın ortasında Gazi Meclisimiz çalışmaya devam etti. O zaman bile düşman meclisimize el uzatmadı. Savaş, belli bir hukuk içerisinde yapılan mücadeledir. Hiçbir savaşta sivillere silah doğrultulmaz. Sivillere silah doğrultanlar savaş hukukuna göre Uluslararası Savaş Suçları Mahkemesi'nde cezalandırılır. Savaş, iki devletin orduları arasında yapılan bir mücadeledir. 15 Temmuz darbe girişiminde 250'ye yakın vatandaşımız şehit oldu. 2 binden fazla vatandaşımızın yaralandığı, gazi olduğu bir süreci yaşadık." açıklamasını yaptı.
"15 Temmuz gecesi, bana göre yüzyılın en uzun gecesiydi." diyen Tütüncü, O gece bittikten sonra Allah'a çok şükür milletin önünde çok büyük bir engel olan tefrika, neredeyse yaz sıcağında bir buz kalıbının eriyip yok olduğu gibi milletimizin muhabbetinin sıcağında eriyip gitmiş, yok olmuştur." ifadesini kullandı.
Kanlı darbe girişimi sonrası millet olma şuurunun pekiştiğinin altını çizen AKBB Başkanı Tütüncü, açıklamasının devamında şunları kaydetti: "27 gün meydanlar hınca hınç doluydu. İnsanlar sabah işlerinde, akşamları ise bayram havası içerisinde milli irade nöbetinde buluşuyorlardı.
Meydanlarda her siyasi görüşte, farklı etnik yapıda, farklı inançta insanlar vardı. Dolayısıyla 27 günde yaşanan memleket sathında birlik ve beraberlikti. Darbeciler, Anayasal sisteme, devletimize darbe yapmak istediler ama Allah onların hesabını boşa çıkardı ve hiç bir dönemde olmadığı kadar siyasi partilerimizin, sivil toplumun, halkımızın birbirine yaklaştığını, millet olma şuurunu en üst seviyeye çıkardığı bir süreç oldu. Bundan sonrada birlik ve beraberlik ruhu, Yenikapı'da açılan yeni ruh inanıyorum ki memleketimizi daha kuvvetli kılacaktır."
“En ağır küfürler alçakların yanında kıymetsizdir”
AKBB olarak bu hain kalkışmayı en ağır şekilde lanetlediklerini söyleyen Tütüncü, " En sert şekilde, en ağır ifadelerle bu darbe girişimini lanetlediğimizi ifade etmek istiyorum. Lanetlemek için kelime bulamıyorum. Bu hain girişim için yakıştırılabilecek bir sıfat, kelime maalesef Türk dilinde mevcut değil. En ağır küfürleri, hakaretleri gözünüzün önüne getirin bunların hepsinin bu alçakların yaptığı adiliğin yanında kıymetsiz olacağını belirtmek isterim." diye konuştu.
“Bir orman gibi kardeşçesine”
Başkan Hakan Tütüncü, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
"İstiklal Marşımızın ilk iki mısrası şöyledir: 'Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak, Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.' Bu topraklar üzerinde tek bir kişi kalıncaya kadar ay yıldızlı al bayrağımız nazlı nazlı dalgalanmaya devam edecek. Bunda hiç kimsenin kuşkusu yoktur. Artık uluslararası camia da bunu net bir şekilde görmüş oldu. Mehmet Akif Ersoy'un, bir şiirinde güzel bir ifadesi var: Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz: \Gelmişiz dünyaya milliyet nedir öğretmişiz! Bu mısralardaki hissiyatın devam ettiğini bu darbe girişimi sürecinde gördük. Bize düşen, milletimizin birlik ve beraberliğini sağlamak için çalışmaktır. Madem bu ülkede hainler var ve bu hainler ülkeyi yok etmeye çalışıyorlar o halde bizde daha önce çalıştığımızın üzerinde bir çalışmayla bu ülkeye yarınlara taşıyacağız. Allah'ın izniyle gelecek bizimdir. Nazım Hikmet, 'Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine' demiş ya biz de öyle olacağız."
Benzer Haberler